Finansal Planlama ve Finansal Modelleme, bir organizasyonun mali geleceğini öngörmek ve yönetmek için kullanılan iki önemli süreçtir.

Finansal Planlama, bir kuruluşun hedeflerine ulaşabilmesi için gerekli olan finansal kaynakların belirlenmesi, tahsis edilmesi ve yönetilmesidir.

Finansal Modelleme, bir işletmenin mali performansını simüle etmek için matematiksel modellerin oluşturulmasını ifade eder.

Finansal Planlama ile organizasyonlar hedeflerine ulaşmak üzere kaynaklarını etkin bir şekilde yönetebilirken; Finansal Modelleme ise gelecekteki performansı öngörmeye yardımcı olur ve bu öngörüler üzerinden karar almada kritik rol oynar. Bu iki süreç birlikte çalışarak şirketlerin sürdürülebilir büyümesini sağlamaya yardımcı olur.

Şirket Değerlemesi, bir işletmenin pazar değeri veya içsel değerinin belirlenmesi için yapılan analitik bir süreçtir.

Bu süreçte, şirketin finansal durumu, gelecekteki kazanç potansiyeli, varlıkları ve borçları gibi birçok faktör göz önünde bulundurulur. Şirket değerlemesinin amacı, şirketin satışa çıkarılması, birleşme ve satın alma işlemleri, yatırım kararları veya finansal raporlama gibi durumlarda adil bir piyasa değeri belirlemektir. Birleşmelerde veya satın almalarda adil bir fiyat belirlemek için gereklidir.

Şirket Değerleme, Ulaşılan ve Ulaşılması planlanan Finansal Sonuçların ve Yönetsel Sebeplerin gözden geçirilmesine vesile olur. Şirketin ve İşinin bugünü ve geleceği hakkında kapsamlı bir analiz yapılmasına olanak sağlar.

İç Denetim veya Süreç Denetimi; bir organizasyonun risk yönetimi, kontrol süreçleri ve yönetişim uygulamalarının etkinliğini değerlendiren ve geliştiren bağımsız bir süreçtir. İç denetimin temel amacı, şirketin hedeflerine ulaşmasını sağlamak, kaynakların etkili şekilde kullanılmasını desteklemek ve organizasyonel süreçlerin uyumunu garanti etmektir. İç Denetim, her büyüklükteki işletme için kritik bir işlevdir çünkü yalnızca hataları tespit etmekle kalmaz, aynı zamanda süreçleri iyileştirir ve organizasyonu gelecekteki risklerden korur. Bu nedenle etkili bir iç denetim fonksiyonu kurmak her kuruluş için önemli bir yatırımdır.

Mali tablolar Çıktı/Sonuç; Operasyonel Süreçler ise Girdi/Sebep olarak görülerek, şirketin genel sağlık durumu ve performansı nesnel kriterler üzerinden değerlendirilmelidir.

Bu kriterler:

• Finansal Durum

• Pazar Performansı

• Pazarlama ve Satış

• Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM)

• Operasyonel Verimlilik

• İnsan Kaynakları

• Teknolojik Altyapı

• Stratejik Uyum

• Risk Yönetimi

• Çevresel ve Sosyal Sorumluluk

​

Bu kriterler, bir şirketin genel sağlık durumunu ve sürdürülebilirliğini anlamak için kapsamlı bir değerlendirme yapmaya olanak tanır. Şirketin güçlü ve zayıf yönlerini belirleyerek, iyileştirme alanlarına odaklanmak için kullanılabilir.

Kurumsal Sürdürülebilirlik, günümüz iş dünyasında giderek önemli hale gelmektedir. İşletmelerin sadece finansal performansa değil aynı zamanda topluma ve çevreye olan etkilerine de dikkat etmeleri gerekmektedir. Böylece hem kısa hem de uzun vadede sağlıklarını koruyabilir ve toplumda olumlu bir etki yaratabilirler.

Yönetim Koçluğu desteği ile Şirketin Bir Sonraki Kuşağa (İkinci Kuşak genellikle) sağlıklı olarak devrinin sağlanması, Şirket Hissedarlarının ve diğer hissedar olmayan Aile Üyelerinin Şirket ile olan ilişkilerini ve kurallarını tanımlayan Aile Anayasası’nın yazılması, Şirketin Hedeflerine ne yaparsa ulaşabileceğini kapsayan Şirkete ait orta/uzun vade yol haritasını içeren Stratejik Planları’ nın dokümante edilmesi, Yönetim Kurulu’nun etkinleştirilerek; düzenli toplantılar ile Şirketin üst karar organı haline getirilmesi, Sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmaların Komite bazlı düzenlenmesi ve gereken belgelendirmelerin temini ile geleceğe hazırlanması Kurumsal Sürdürülebilirlik için olmazsa olmaz gerekliliklerdir.

Eğitim ve Gelişim fırsatları sunmak; çalışanların motivasyonunu artırır; kendilerini değerli hissetmelerini sağlar. Çalışanlar yeni beceriler kazandıkça nitelikli insan kaynağı oluşur; işlerini daha verimli yapabilirler. Gelişim fırsatları sunulan çalışanlar genellikle işlerinde daha mutlu olur ve bu da bağlılıklarını artırır. İyi eğitim almış çalışanlarla donatılmış bir şirket, sektörde rekabetçi olma avantajına sahip olur. Mentorluk, koçluk veya atölye çalışmaları gibi yöntemleri içerebilir.